HEPÇİL (=HEPOBUR)

Açgözlülük görmekten bıkmadınız mı siz de? Her yerde, her şekilde. Bir türlü doy(a)mayan, tatmin ol(a)mayan kişiler, güruhlar. . .Çoklukla bireysel, hatırı sayılır şekilde de kollektif açlıklar, ihtiraslı yürüyüşler. Grip salgını gibi olan ama aslında ebola yahut veba salgınından farksız bir hastalık gibi. Görülmesi muhtemel yerler vardı eskiden. Şimdi ise görülmemesi muhtemel yerler kaldı.

Yolda, trafikte, markette, okulda, hastanede, evde, kumsalda. . . o kadar rahat gözlemleniyorki. Fark ediliyor aslında. Psikolojik olarak "kendinde olanı görürsün" derler. Sanırım bende de varki farkediyorum diyorum haylidir. "Nerelerde açgözlüyüm?" 'ille de ben(im) olmalı" diye dediklerimi fark ettikçe oralarda boğmaya çalışıyorum. Başarılı olduklarım var, olamadıklarım da. Sanırım son nefesime kadar devam edeceğim bu savaşa.

En zoru, kendi kendine aşgözlülük terbiyesi insanın. Yoksa arkadaşınınkinin, dostunun, sevdiğinin ve hatta sevmediğinin olanı ile uğraşmak ya da en azından (farkında mısın/fark ettin mi/göstereyim mi/hatırlatayım mı diye) uyarmak daha kolay. Kapıyı göster. Geçmek isterse ve dahi hazırsa geçecektir. Yoksa her türlüsünden bir DAHA savaşı.

Açgözlülüğümüzün duygusal ve içsel sebeplerinin yanında yeme içme alışkanlıklarımızla da alakalı olabileceğini düşünmeye başladım bir parça. İnsan ırkı omnivordur genel olarak. Yani hepçildir. Bizim gibi onnivor olan bazı hayvanlardan bahsedeceğim. Bunlardan bahsederken de onların psikolojik ve/veya ontolojik olarak zihinlerdeki imajlarını yazacağım elimden geldiğince.

İnsan gibi omnivor yani hepçil olanların başında domuz gelir. Domuz, aç gözlülüğün simgesidir. Doymamanın anlatıldığı bir sürü yerde geçer. Atasözlerinde, dinsel metinlerde, sözlerde; her yerde doyumsuzluğun, açgözlülüğün en kısa yoldan tarifidir.

Maymun da omnivordur. Bitmek tükenmek bilmez bir iştahı anlatırken kullanırız maymunu ve ona yapışmış davranış biçimini. Arsızca davranışlarına dair yüzlerce belgesel bulabilirsiniz.

Tavuk şirindir, zararsızdır falan filan ama bildiğin omnivordur. Sürekli ama sürekli tıkınır; doymadan. Hatta yamyamlık belirtileri bile vardır. İnanmayan Kelebekler Vadisi'ne gitsin de görsün.

Fare de omnivordur. Sürekli biriktirir. Biriktiren nadir hayvanlardandır. Rızkını verene karşı itaatsizliği/güvensizliği tepe yapmıştır; insan gibi. Laneti ise sakladıklarını genelde bulamaz, nereye sakladığını unutur gariptirki.

Ayılar da bu gruptandır. Nobranlığı onun en belirgin özelliğidir. Her şeye hakkı olduğunu düşünür. Açgözlülüğü uğruna hiç bir şey gözetmeden yıkıcı olur/olabilir. Kampçılar ne dediğimi gayet iyi anlayacaklardır.

Karıncaları da unutmayalım son olarak. Sürekli ama sürekli biriktirirler yine insan gibi. Tıpkı bir memeli gibi istilacıdır. Girdiği yerde huzur bırakmaz. Sadece ve sadece kendini ve kendi açlığını, biriktirme ihtirasını düşünür.

Gelelim bize bir daha. Gerçek ve tek efendimiz ne diyor şerefli kelâmında; "Açıkçası insan sürekli bir açlık ve tatminsizlik içindedir."19-70. Yazıkki bunu iyiye kullandığı yerler öyle azdırki. . .Yuh olsun, yazıklar olsun bize. . .

Michael Pollan'ın insan beslenme şekli ve bunun hangi yollarla sağlandığı hakkındaki Omnivor's Dilemma (Hepçil İkilemi) kitabında şöyle bir ifade geçiyor. "Aslında neyi yediğimiz ve nasıl yediğimiz dünyayı kullanma biçimimizi ortaya koymaktadır." Zannımca yeterince anlaşılır oluyor. Kitapta kategorik olarak herhangi bir beslenme şekli kötülenmiyor; ki ben de kötülemiyorum. Bu konuya dair insan psikolojisine genişletebileceğimi düşündüğüm bir gözlemim oldu sadece bunca belgesel seyreden ve hayatı (g)özleyen biri olarak, o kadar.

Bu arada merak edenler için, kendisinin de katıldığı Food İnc. (Gıda A.Ş.) adlı belgeseli seyretmenizi öneririm. Belgeselin konusu, benim baktığım bağlam olmasa da bir tarafından açgözlülüğü işlemiş zannımca.

Son bir tespit gerekse; yazım için internette resim ararken 'açgözlü' yazdığımda neredeyse ezici bir çoğunlukla maddiyat ile ilgili resimler/fotoğraflar çıkmakta. Halbuki menfaatin tetiklediği açgözlülük de öyle çokki. Takipçi biriktirmek, taraftar biriktirmek, okur biriktirmek. . . sanırım bunların da esamesi oldukça fazla; hayatın içinde. Resimlere yansımamış olabilir ama bakan göz bunları da görüyor emin olun.

Sevgiyle 19

(Görsel alıntıdır)




✅ Bu içerik Kişisel Blog – Hayatı (G)özlemek tarafından hazırlanmıştır. Kullanmak ve/veya kopyalamak isterseniz serbestsiniz. Helaldir yani 😉👌