Bir süredir Hitler ile ilgili belgeselleri izliyorum. Kimdir, nedir? Onu
motive eden/tetikleyen duygular ya da düşünceler ne diye merak ediyorum. Belgeselleri
izlerseniz göreceksiniz ki bugünün Türkiye'si ile inanılmaz benzerlikler var o
günün Almanya’sı ile. Söylemler, sloganlar, tüm tarafların yaklaşımları,
kişilikler, kişilerin hikayeleri, başroller, yardımcı roller, figüranlar,
seyirciler...
Neredeyse tıpatıp aynı diyesi geliyor insanın. Hani derler ya; "aynı
tas, aynı hamam" diye, tam da öyle bir şey. Tellaklar bile aynı.
Karl Marx'ın muhteşem tespiti ile vurgularsak; "Tarih tekerrür eder,
ilki trajedi olarak, ikincisi ise komedi olarak"
Komedi/komik olan ise, olması gerekenin herkes (ama herkes) tarafından
bilinen formu aksine olan olarak tecelli eder. Yani gerçeğin/hakikatin
(birileri tarafından) (bile bile/göstere göstere) amorf edilmiş haline komedi
denir. İzahı yapılamayanın mizahı yapılıyor (ya da yapılabiliyor mu?)
"Celladına âşık olmuşsa bir millet,
İster ezan ister çan dinlet.
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
Müstahaktır ona her türlü zillet." demiş Hayyam ve
"Dâhildedir darbe...
Hariçte değil, hiç de değil.
Dünyada olmaz es kazara bir şey bunu böyle bil.
Gökten inmez bir şey bütün, yerden taşar.
Kendi ahlâkı ile ölür bir millet yahut yaşar” demiş Mehmet Akif
Tarih bize trajediyi mi göstersin, yoksa komediyi mi? Yoksa başka bir tarih yazmanın zamanı gelmedi mi; dini adalet olan, yönetim şekli barış ve paylaşım...
Sevgiyle 19
(Resim alıntıdır.)
✅ Bu içerik Kişisel Blog – Hayatı (G)özlemek tarafından hazırlanmıştır. Kullanmak ve/veya kopyalamak isterseniz serbestsiniz. Helaldir yani 😉👌
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka yazımla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2. Yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.
3. Konu ile ilgili olmayan sorularınız için İletişim sayfasını kullanınız.