Ah şu çocuklar! Hayatın nasıl olduğuna, olacağına dair o kadar çok
hikâyeleri var ki...Her şeyden önce hayalleri var; yetmez mi? Hayal
edebiliyorlar. Küçük şeylerden mutlu olabiliyorlar. Korkusuz olabiliyorlar.
Mutlak sevgi ile dolular yani. Yaşadıkları, öğretilenler bu yollarında irili
ufaklı duvarlar dikmediği sürece bu duygularla dolular. İşin ilginç tarafı,
uygun dille anlatırsan o duvarları bir anda umursamaz olabiliyorlar;
fıtratlarındaki özgürlük ve kabuklaşmamış sağduyuları
ile. Hoş, her ne kadar zor olsa da bunu onların mihmandarlarına da anlatabilmek
lazım.
Gıdıklanmayı çok seviyorlar bir kere. Yani gülmeyi, gülebilmeyi,
dokun(ul)mayı, dokunabilmeyi hayatlarının merkezi haline getirebiliyorlar an 'da
kalmayı en çok becerebilen bu şapşallar. Hani dünyayı maddeten bir tarafına
koy, diğer tarafına da kana kana gülebilmeyi; en şımarık olanı bile böylesi
gülebilmeyi özgürce seçecektir. O an seç(e)mese bile böylesi keyif alan bir
başka çocuğu gördüğünde mutlaka keyif dalgasında olmayı onulmaz bir istekle
arzulayacaktır.
(Birlikte) resim yapmayı seviyorlar bir de. Tek başına resim yapmak keyif
verse de eşzamanlı olarak ister aynı kağıda isterse farklısına; paylaşma
enerjisiyle resim yaptıklarındaki mimikleri psikolojiye giriş dersi gibi. Resim yapma isteğinin büyüdükçe kaybolması, hayal gücünün katı dünya
gerçeklerine! yenilmesini sembolize ediyor zannımca. 'Resimde doğru olmaz' ın
yerini/yerine 'eğri olmuş, yamuk olmuş, yanlış olmuş' tepkileri ve 'daha' denen
şeytanın ayak izi kıvamındaki kıyas girdikçe bu yetenek kaybolacak ne yazık
ki...
Saklambacı/saklama oyunlarını seviyorlar bir de haylice. Daha çok saklanmayı
seviyorlar aslında. Beceremeseler de bu minicik yaşlarında sakla(n)mayı;
hoşgörün ölçüsünde eğlenceli oluyor an'lar. Zaten onlar bu konuda mahir oldukça
büyüye büyüye; ne kendileri eskisi gibi zevk alıyorlar ne de oyun eşlerine veriyorlar.
Tüm bunlardan sonra bir çocukla keyif yaşarken;
haylisi onun olmasından rahatsız olmadan, annesinin/babasının çoklukla teşekkür
dolu "sana verelim istersen" cinası ile karşılaştığında "gerek
yok ki, tüm çocuklar benim bu şekilde zaten" der ve hayata gülmeye devam
edersin.
Sevgiyle 19
✅ Bu içerik Kişisel Blog – Hayatı (G)özlemek tarafından hazırlanmıştır. Kullanmak ve/veya kopyalamak isterseniz serbestsiniz. Helaldir yani 😉👌
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka yazımla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2. Yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.
3. Konu ile ilgili olmayan sorularınız için İletişim sayfasını kullanınız.