BİR GARİP HİKAYE



Zamandan azade, bir gün, bir an;
Sonsuz döngünün sonsuz olmadığı zannedilen amma bir o kadar da sonsuz hissedilen bir anında
Bir kuzu diğer kuzuya;
"Tılsımlı bir şey bu!" dedi.
"Anla(ya)mayacakları yer de tam burası" diye mukabele etti diğeri.
"Anlanması gerekiyor mu ille de?" diye beyan etti beriki ümitvar şekilde bilip bilmeden olduğunu/olacağını (u)mutun.
"Bilmem" dedi bu yanki. "Gerçekten bilmiyorum. Anlamasalar bile anlayayazmaları beni ben yapan; yoksa ben benlikten çıkıyorum"
Öte yanki ise reverans yaparken eş zamanlı; bütünledi akan kelimeleri ikisi adına:
"Ne anlatmak zorundayız, ne de anlamakla yükümlüler efendiliklerinden çıktıklarında" dedi ve bir nefes ya da yutkunma mesafesinden sonra uladı kelimeleri ardı ardına ve dahi bastıra bastıra;

"Mesele, senin ne anladığın ve ne hissettiğindir. Çünkü aslolan sensin. Merkez de sensin, menzil de. Membaa da seninle, mansap da"

Sevgiyle 19


✅ Bu içerik Kişisel Blog – Hayatı (G)özlemek tarafından hazırlanmıştır. Kullanmak ve/veya kopyalamak isterseniz serbestsiniz. Helaldir yani 😉👌

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka yazımla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2. Yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.
3. Konu ile ilgili olmayan sorularınız için İletişim sayfasını kullanınız.